Derviş Ahmet Çelebi Kimdir?
Derviş Ahmet Çelebi (GÜNHAN)(1876-1944)
Şems-i Tebrîzî Hazretlerinin son türbedarı Ahmet Çelebi(GÜNHAN), namı ile Derviş Ahmet, Mevlevi tarikatında önemli bir geleneğin son temsilcisidir. Konya’da, Mevlana Hazretlerinin türbesinin, yaklaşık sekiz yüz metre kuzey doğusunda türbesi bulunan Şems-i Tebrîzî Hazretleri, Mevlana Hazretleriyle olan muhabbeti ve onun manevi ilimlere vakıf olmasındaki rolü ve irşadı sebebiyle, Mevleviler için büyük değer ve önemi haiz bir şahsiyettir. Hz Şems’in türbedarlığı vazifesi de, tarih boyunca Mevleviler tarafından hem önemli bir hizmet hem de manevi bir makam ve paye olarak görülmüştür.
Yazar Yakup Şafak Şems-i Tebrîzî türbedarlığı ile ilgili şunları kaydeder;
“Bilindiği üzere Şems Türbedarı veya Şems Dedesi’nin, Mevlâna Dergâhı zâbitanı (yönetici ve görevlileri) arasında önemli bir yeri vardır. Hâmid Zübeyir (Koşay), bu makam hakkında şu bilgiyi veriyor: “Şems Dedesi (makamı): Şems-i Tebrîzî’nin türbedarlığı olup zâbitan sınıfının beşinci rüknünü teşkil eden makamdır. Şems dedesi müteehhildir (evlidir). Mevlevîhânede ikâmet etmeyip Dergâh’a yakın olan Şems-i Tebrîzî Zâviyesi’nde oturur ve âyîn-i Mevlevî icrâ edileceği günler Dergâh’a gelir.”
Tarihi kayıtlara göre Derviş Ahmet Çelebi’nin dedesi olan Ahmet Dede’nin 1872 yılına kadar Şems Zaviyesinde türbedarlık yaptığı anlaşılmaktadır. Ahmet Dede’nin, “sikke” bulunan mezar taşında şöyle yazmaktadır;
“Müddeti vafire Hazreti Şemseddin-i Tebrizikuddise sirruhu’s-seniyy türbedârlığıhıdmet-i celîlesiyle nâil-i feyz ü şeref olmuş olankudemâ-yı dedegân-ı mevleviyyeden el merhumu’l-mağfûrAhmet Dede’nin rûhîyçun el fatihaH.1289“
Ahmet Dede vefat ettikten sonra oğullarından Hacı Şemsi Efendi ise türbedarlık yapmamıştır. 1912 yılında vefat eden Hacı Şemsi Efendi’nin zevcesi Hafize Hanım Hz. Mevlana’nın soyundan gelen Ali Çelebi’nin kızıdır. Hafize Hanım ile Hacı Şemsi Bey’in oğlu olan, Derviş Ahmet Çelebi, Konya Polis Mektebi’nin ilk mezunlarından ve Konya’nın ilk polis memurlarından biridir. Milli mücadele döneminde Akşehir’de vazifeliyken, Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyareti sırasında korumalığını üstlendiği bilinmektedir.
Derviş Ahmet Çelebi’nin zevcesi Emine Hanım ise yine kendisi gibi bir Çelebi’dir, aynı zamanda Konya ve Mevlevilik araştırmaları ile bilinen Şahabettin Uzluk ve Feridun Nafiz Uzluk kardeşlerin teyzesidir.
Daha sonra bir müddet de Konya merkezde polislik vazifesini yürüten Derviş Ahmet Çelebi, 12 yıl hizmetin ardından kendi isteğiyle görevden ayrılarak, Şems-i Tebrîzî Hazretleri türbedarlığı vazifesine başlamıştır.
Bu görevi gönüllü olarak vefatına kadar sürdüren Derviş Ahmet Çelebi, ömrünü bu göreve vakfetmiş ve hayattayken adeta yaşayan bir vakıf olmuştur. Vazifesi esnasında türbe civarında mukim olanlar başta olmak üzere Konya halkının sevgi ve saygısına mazhar olmuş, vefatı sonrasında da Hz Şems Türbesi haziresine defnedilmiştir. Türbenin maddi manevi bakım ve himayesinden sorumlu son türbedarın vefatıyla ilişkili midir bilinmez; Derviş Ahmet Çelebi’nin vefatından bir sene sonra, türbe haziresi yol geçirme ve park yapma gerekçesiyle yıkılmış, hazirede bulunan pek çok tarihi ve önemli bir kısmı Mevlevi tarikatının önde gelenlerine ait mezar taşının akıbeti meçhul olmuştur. Neyse ki Ahmet Dede ve Derviş Ahmet’in kabirleri türbenin saçak altına taşınmış ve tarihin nişaneleri olarak bugüne kadar ulaşmıştır.
Günümüzde Derviş Ahmet Çelebi ve Ahmet Dede’nin kabr-i şerifleri türbenin Kuzey duvarında, niyaz penceresinin hemen önünde bulunmakta ve ruhaniyetleri Şems-i Tebrizi Hazretlerinin makamını niyaza devam etmektedir.